Neden Sırbistan Girişimciler İçin Yeni Bir Merkez?
Sırbistan, son yıllarda Güneydoğu Avrupa’nın en dinamik ve iş dostu ekonomilerinden biri haline gelmiştir. Coğrafi konumu, rekabetçi vergi oranları, yetenekli ve çok dilli iş gücü havuzu ile Sırbistan, özellikle Türk girişimciler ve teknoloji şirketleri için giderek artan bir cazibe merkezi sunmaktadır. Türkiye ile olan güçlü tarihi ve ticari bağlar, vizesiz seyahat kolaylığı ve imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmaları, iş yapmayı kolaylaştıran diğer önemli faktörlerdir. Türkiye’den bir işi Sırbistan’a taşımak, AB ve diğer Avrupa pazarlarına gümrüksüz erişim sağlama potansiyeli sunarken, aynı zamanda operasyonel maliyetleri optimize etme fırsatını da beraberinde getirir. Bu kapsamlı rehber, bu önemli adımı atarken izlemeniz gereken tüm hukuki ve mali süreçleri detaylandırmaktadır.
Sırbistan’ın Global Girişimciler İçin Cazibesi
Sırbistan, yabancı yatırımcılar için sunduğu avantajlarla dikkat çekmektedir. Ülkenin stratejik konumu, Avrupa Birliği’ne aday ülke statüsü, Rusya ve Türkiye gibi önemli pazarlarla serbest ticaret anlaşmalarına sahip olması, Sırbistan’ı bir “köprü ülke” haline getirir. Ayrıca, teknoloji ve yazılım sektöründe yetkin ve Batı dillerine hakim genç bir iş gücü mevcuttur. Düşük operasyonel maliyetler ve makul gayrimenkul fiyatları, özellikle başlangıç aşamasındaki veya ölçeklenmek isteyen KOBİ’ler için Sırbistan’ı maliyet-etkin bir Avrupa merkezi yapar. Büyüme potansiyeli yüksek olan bu pazar, Türk girişimcilerin küresel hedeflerine ulaşmasında önemli bir sıçrama tahtası olabilir.
Türkiye’deki İşletmenin Hukuki Değerlendirilmesi
İş taşıma sürecine başlamadan önce, Türkiye’deki mevcut işletmenizin hukuki durumunu (Anonim Şirket, Limited Şirket, Şahıs İşletmesi) detaylıca analiz etmek gerekir. Bu analiz, şirketin fikri mülkiyet haklarının (marka, patent, yazılım kodu) Sırbistan’a nasıl transfer edileceğini, devam eden sözleşmelerin devir koşullarını ve varsa borç/alacak yükümlülüklerinin nasıl kapatılacağını belirleyecektir. Hukuki değerlendirme aşaması, aynı zamanda taşıma işleminin “tasfiye”, “şube açılışı” veya “yeni kuruluş ve varlık transferi” şeklinde hangi yöntemle yapılacağının belirlenmesini sağlar. Bu ön çalışma, sürecin başından itibaren yasal pürüzsüzlüğü garantilemek için temeldir.

Vergi İkametgahı Değişikliği ve Türkiye’deki Çıkış Vergileri
Eğer şirket yönetimi ve kontrolü tamamen Sırbistan’a taşınacaksa, şirketin Türkiye’deki “tam mükellefiyet” durumunun sonlandırılması gerekebilir. Bu, Türkiye’de vergi ikametgahı değişikliği anlamına gelir ve bazı durumlarda “çıkış vergisi” (Exit Tax) yükümlülükleri doğurabilir. Özellikle fikri mülkiyet veya diğer önemli varlıkların Türkiye’den Sırbistan’a transferi söz konusuysa, bu transferler Kurumlar Vergisi Kanunu ve KDV mevzuatı açısından değerleme farkı üzerinden vergilendirilebilir. Uluslararası vergi uzmanları ile çalışılarak, bu vergi yükümlülüklerinin en aza indirilmesi ve yasal uyumun sağlanması zorunludur.
Sırbistan’da Şirket Kurulumu Türleri (DOO ve AD)
Sırbistan’da yabancı yatırımcılar için en yaygın şirket türleri DOO (Društvo sa Ograničenom Odgovornošću – Limited Şirket) ve AD (Akcionarsko Društvo – Anonim Şirket)’dir. DOO, Türk Limited Şirketine benzer şekilde, kurulumu kolay, sermaye şartı düşük ve hissedarların sorumluluğu sermaye paylarıyla sınırlı olan bir yapıdır. AD ise genellikle daha büyük yatırımlar, halka açılma planları veya yüksek sayıda hissedarı olan şirketler için tercih edilir ve daha karmaşık düzenlemelere tabidir. İşinizin ölçeği, yatırım hedefiniz ve gelecekteki büyüme vizyonunuz, doğru şirket türünün seçilmesinde belirleyici olacaktır.
Sırbistan’da En Popüler Şirket Türü: DOO (Limited Şirket)
Sırbistan’daki küçük ve orta ölçekli Türk işletmeleri için DOO (Limited Şirket), açık ara en popüler seçimdir. Kurulumu sadece birkaç gün sürer, minimum sermaye şartı nispeten düşüktür (genellikle 100 RSD, ancak pratik bankacılık için daha fazlası önerilir) ve yönetim yapısı basittir. DOO, tek bir kurucu veya birden fazla kurucu ile kurulabilir ve yabancı yatırımcılara eşit haklar sunar. Bu yapı, özellikle teknoloji ve hizmet ihracatı yapan, hızla operasyonel olmak isteyen girişimler için ideal bir hukuki çerçeve sağlar ve idari yükü minimumda tutar.
Sırbistan Şirket Kurulumunda Yasal Adımlar
Şirket kurulum süreci, Sırbistan Ticaret Sicili Ajansı’na (APR – Agencija za Privredne Register) başvuru ile başlar. İlk adım, şirket isminin tescil edilmesi ve ardından kurucu anlaşmasının (Sırpça) hazırlanmasıdır. Kurucular, pasaport suretleri ve adres kanıtları gibi belgeleri sunmalıdır. APR’ye yapılan başvuru sonrasında, şirketin tescil numarası ve vergi kimlik numarası (PIB) alınır. Bu tescil, Sırbistan’da yasal ticari faaliyete başlamak için resmi onayı sağlar ve tüm süreç yerel bir avukat aracılığıyla yönetilmelidir.
Gerekli Kurucu Belgelerinin Hazırlanması
Kurulum için gereken belgeler arasında kurucuların pasaport kopyaları, yetkili temsilciye verilen noter tasdikli ve apostil onaylı vekaletnameler (kurucular Sırbistan’a gitmeyecekse), ve kurucu beyannameleri bulunur. Eğer kurucu tüzel bir kişiyse (Türkiye’deki şirketiniz), Türkiye’deki şirketin güncel sicil kayıtları, yetki belgeleri ve finansal tablolarının Sırpçaya yeminli tercümesi de gereklidir. Bu belgelerin tamamının Sırbistan’daki yasal gerekliliklere uygun olarak hazırlanması ve onaylanması zaman alabilir, bu nedenle titiz bir hazırlık süreci önemlidir.
Banka Hesabı Açılışı ve Sermaye Blokajı
Şirket tescilinden hemen sonra, Sırbistan’da yerel bir ticari bankada hesap açılması gerekir. Sermaye şartı düşük olsa da, bankalar genellikle operasyonel amaçlar için daha yüksek bir başlangıç bakiyesi talep edebilirler. Banka hesabı açılışı, yabancı kurucular için KYC (Müşterini Tanı) süreçleri nedeniyle zaman alıcı olabilir. Hesap açıldıktan sonra, şirket sermayesi yatırılır. Banka, tescil sürecinin tamamlanması için gereken sermayenin bloke edildiğine dair bir belge düzenler. Bu adım, şirketin uluslararası ödeme altyapısına entegrasyonu için de kritik bir öneme sahiptir.
Sırbistan’da Kurumlar Vergisi Rejimi
Sırbistan, Avrupa’daki en düşük Kurumlar Vergisi oranlarından birini sunmaktadır: %15. Bu rekabetçi oran, şirket kârlarının önemli bir kısmının operasyonel büyümeye ve yeniden yatırıma ayrılmasını sağlar. Bu oran, AB ortalamasının ve Türkiye’deki mevcut oranların oldukça altındadır. Sırbistan’ın düşük vergi politikası, özellikle hizmet ve teknoloji ihracatı yapan şirketler için maliyet avantajı yaratır ve bölgesel bir merkez olarak konumunu güçlendirir. Vergi planlaması, bu düşük oranın sunduğu avantajları maksimize etmeye odaklanmalıdır.
Gelir Vergisi Oranları ve Çalışanların Vergilendirilmesi
Sırbistan’da personel çalıştırma maliyeti, sadece brüt ücret değil, aynı zamanda Gelir Vergisi ve Sosyal Güvenlik Katkı Payları ile de belirlenir. Gelir vergisi oranı genellikle %10’dur ve çalışan ücretleri üzerinden stopaj yoluyla tahsil edilir. Ancak, Sırbistan, özellikle yüksek nitelikli ve yeni istihdam edilen personel için maaş vergilerinde önemli teşvikler ve indirimler sunar. Bu teşvikler, yabancı uzmanları çekmek ve yerel istihdamı artırmak amacıyla tasarlanmıştır, bu da Türk şirketlerinin Sırbistan’da eleman maliyetlerini optimize etmelerine yardımcı olur.
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması (Türkiye-Sırbistan)
Türkiye ile Sırbistan arasında yürürlükte olan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması (ÇVÖA), Türk şirketlerinin Sırbistan’da elde ettiği kârın Türkiye’de yeniden vergilendirilmesini önler veya vergi yükünü hafifletir. Bu anlaşma, özellikle temettü, faiz ve telif hakkı ödemelerinin hangi ülkede ve hangi oranda vergilendirileceğini düzenler. İş taşıma sürecinde, bu anlaşmanın hükümleri, şirketin Türkiye’deki ortaklarına yapılacak kâr dağıtımlarının stopaj vergisi açısından en verimli şekilde planlanmasını sağlamak için detaylıca incelenmelidir.
KDV Sistemi ve Kayıt Zorunluluğu
Sırbistan’da standart Katma Değer Vergisi (KDV) oranı %20’dir, ancak bazı mal ve hizmetler için %10 gibi indirimli oranlar da uygulanır. KDV sistemine kayıt zorunluluğu, şirketin yıllık cirosunun (genellikle 8 milyon RSD eşiği) aşılması durumunda ortaya çıkar. KDV mükellefiyeti, yurt içi satışlar ve ithalat-ihracat işlemleri için beyan ve ödeme yükümlülüğü getirir. Özellikle dijital hizmet ihraç eden şirketler için, AB dışındaki ülkelerle yapılan işlemlerin KDV rejimi doğru anlaşılmalı ve beyanlar zamanında yapılmalıdır.
Fikri Mülkiyetin (IP) Sırbistan’a Transferi
Şirketinizin en değerli varlıkları olan fikri mülkiyet haklarının (markalar, yazılımlar, patentler) Sırbistan’a transferi, titizlikle planlanmalıdır. Bu transfer, genellikle Türkiye’deki şirketten Sırbistan’daki yeni şirkete bir satış veya lisanslama anlaşması yoluyla gerçekleştirilir. Sırbistan, fikri mülkiyet gelirleri için teşvik edici bir vergi rejimi (IP Box) sunmaktadır; bu rejim, nitelikli IP gelirlerinin vergilendirilebilir matrahını büyük ölçüde azaltabilir. Transferin emsallere uygun fiyatlarla yapılması ve her iki ülkenin transfer fiyatlandırması kurallarına uyum sağlanması zorunludur.
Transfer Fiyatlandırması Kurallarına Uyum
Sırbistan’da, Türkiye’deki ana şirket veya kurucularla (ilişkili kişiler) yapılan tüm ticari işlemler (hizmet alımı, IP lisanslama, mal satışı) transfer fiyatlandırması kurallarına tabidir. Sırbistan Vergi İdaresi, bu işlemlerin “piyasa koşullarına uygun” (arms-length principle) fiyatlarla yapılıp yapılmadığını denetler. Türk şirketlerinin, Sırbistan’daki vergi beyannamelerine ek olarak detaylı transfer fiyatlandırması belgelendirmesi (Local File) hazırlaması ve saklaması zorunludur. Bu belgelendirme, olası denetimlerde şirketi korur ve cezai yaptırımlardan kaçınmayı sağlar.

Sırbistan’da E-Fatura ve Dijital Muhasebe
Sırbistan, finansal süreçlerini hızla dijitalleştirmektedir ve e-fatura (E-Faktura) sistemi zorunlu hale gelmektedir. İşletmelerin, Sırbistan’daki e-fatura sistemine entegre olması ve tüm ticari işlemlerini dijital ortamda düzenlemesi gerekir. Bu dijitalleşme, muhasebe süreçlerini hızlandırır, hata oranını azaltır ve gerçek zamanlı finansal takibi mümkün kılar. Türkiye’den taşınan şirketlerin, mevcut ERP ve muhasebe yazılımlarının Sırbistan’daki e-fatura platformlarıyla uyumlu hale getirilmesi için gerekli teknik altyapıyı kurmaları şarttır.
Türk Çalışanların Sırbistan’da Çalışma ve Oturma İzni
İşini Sırbistan’a taşıyan Türk girişimcilerin veya kritik pozisyonlardaki Türk çalışanların Sırbistan’da yasal olarak çalışabilmesi için çalışma ve oturma izni alması gerekir. Bu süreç, genellikle şirket tescilinden sonra başlar ve ilk aşamada geçici oturma izni (boravak) ve çalışma izni (radna dozvola) başvurularını içerir. Sırbistan makamları, başvuruları değerlendirirken çalışanın niteliklerini, şirketin ihtiyacını ve yerel iş gücü piyasası üzerindeki etkisini göz önünde bulundurur. Bu süreç karmaşık ve zaman alıcı olabileceğinden, yerel bir göçmenlik avukatıyla çalışmak faydalıdır.
İş Gücü Piyasası ve Maliyet Analizi
Sırbistan, Batı Avrupa’ya kıyasla daha rekabetçi iş gücü maliyetleri sunar, ancak özellikle yazılım mühendisliği, finans ve uluslararası ticaret gibi alanlarda yetenekli personel bulmak mümkündür. İş taşıma stratejisinde, Sırbistan’daki ortalama ücret seviyeleri, yan haklar (sağlık sigortası, izinler) ve vergi/sosyal katkı paylarının toplam maliyet üzerindeki etkisi detaylıca analiz edilmelidir. Doğru maliyet analizi, Sırbistan’daki operasyonun uzun vadede ne kadar maliyet-etkin olacağını belirlemenin anahtarıdır ve bütçeleme sürecinde kritik rol oynar.
Sosyal Güvenlik Yükümlülükleri ve Anlaşmalar
Türkiye ile Sırbistan arasında Sosyal Güvenlik Anlaşması (SGA) bulunup bulunmadığı, Türk çalışanların prim ödeme yükümlülüklerini belirler. SGA mevcutsa, çalışanların iki ülkede de prim ödemesi engellenir ve genellikle kişi sadece bir ülkede sigortalı olur. Eğer anlaşma yoksa, Türkiye’de Bağ-Kur yükümlülüğü devam edebilirken, Sırbistan’da da yerel sosyal güvenlik primleri ödenmelidir. Bu çifte prim ödeme riskini ortadan kaldırmak ve yasal uyumu sağlamak için, her bir çalışanın durumu sosyal güvenlik uzmanlarıyla ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Türkiye’deki Şirketin Tasfiyesi veya Şube Haline Getirilmesi
Türkiye’deki ana işletmenin hukuki statüsü, Sırbistan’a taşıma sonrası belirlenmelidir. Eğer Türkiye’de hiçbir ticari faaliyet kalmayacaksa, şirketin yasal olarak tasfiye edilmesi (kapatılması) ve Ticaret Sicili’nden silinmesi gerekir. Eğer Türkiye’de küçük çaplı operasyonlar veya varlık yönetimi devam edecekse, şirket Sırbistan merkezli ana şirketin bir “şubesi” veya “irtibat ofisi” haline getirilebilir. Her iki seçeneğin de farklı yasal ve vergi yükümlülükleri vardır, bu nedenle stratejik hedeflere göre karar verilmelidir.
Türkiye’deki Ticaret Sicil Kaydının Kapatılması
Şirketin Türkiye’de tasfiye edilmesine karar verilirse, bu süreç VUK ve TTK’ya uygun olarak yürütülmelidir. Tasfiye, şirketin tüm varlıklarının nakde çevrilmesi, borçlarının ödenmesi ve kalan varlıkların hissedarlara dağıtılmasını içerir. Tasfiye sürecinde, şirketin tüm vergi borçlarının, SGK primlerinin ve diğer kamu alacaklarının ödenmiş olması gerekir. Tasfiye süreci tamamlandıktan sonra, Ticaret Sicili’ne başvurularak şirketin resmi olarak kapatılması sağlanır ve bu durum Vergi Dairesi’ne bildirilmelidir.
Taşınır ve Taşınmaz Varlıkların Transferi
Şirkete ait taşınır (ekipman, makine, araç) ve taşınmaz (ofis, depo) varlıkların Sırbistan’a transferi, gümrük vergileri, KDV ve sermaye kazancı vergisi açısından incelenmelidir. Özellikle taşınır malların ihracat-ithalat işlemleri sırasında gümrük prosedürlerine uyulması ve Sırbistan’daki KDV ve gümrük muafiyetlerinden yararlanılması önemlidir. Taşınmaz varlıkların satışı veya devri ise, her iki ülkenin tapu ve vergi mevzuatına göre ayrı ayrı vergilendirilir ve hukuki işlemlerin yerel avukatlar aracılığıyla yapılması gerekir.
Sözleşmelerin Devri ve Yeni Hukuki Uyarlama
Türkiye’deki işletmenin tedarikçi, müşteri ve diğer iş ortaklarıyla imzalamış olduğu mevcut sözleşmelerin Sırbistan’daki yeni şirkete devredilmesi veya yeniden düzenlenmesi gerekir. Sözleşmelerdeki “devir yasağı” hükümleri kontrol edilmeli ve devir için karşı tarafın onayı alınmalıdır. Yeni sözleşmelerde Sırp Hukuku veya uluslararası ticaret hukuku esas alınabilir. Bu süreçte, sözleşmelerin Sırpça yasal gerekliliklere göre uyarlanması ve yeni şirketin yasal adıyla imzalanması, hukuki sürekliliği sağlamak için önemlidir.
Sırbistan’da İnovasyon ve Ar-Ge Teşvikleri
Sırbistan, ülkedeki inovasyonu ve teknolojik gelişimi desteklemek amacıyla cazip Ar-Ge teşvikleri sunar. Bu teşvikler, Ar-Ge harcamaları için süper indirimler, fikri mülkiyet gelirleri için uygulanan düşük vergi oranları (IP Box) ve bazı durumlarda maaş vergisi muafiyetlerini içerir. Teknoloji ve yazılım şirketlerinin Sırbistan’a taşınması, bu teşviklerden yararlanarak vergi yükünü önemli ölçüde azaltmasını sağlayabilir. Türk girişimcilerin, Ar-Ge faaliyetlerini Sırbistan’a taşıyarak bu avantajları maksimize etmeleri mümkündür.
Teknoloji Parkları ve Özel Bölgeler
Sırbistan’daki teknoloji parkları ve özel ekonomik bölgeler, şirketlere ek avantajlar ve kolaylıklar sunar. Bu bölgeler, genellikle hazır ofis altyapısı, ortak çalışma alanları, ağ oluşturma imkanları ve idari süreçlerde kolaylıklar sağlar. Bazı bölgelerde gümrük muafiyetleri veya yerel vergi indirimleri de uygulanabilir. Özellikle Belgrad ve Novi Sad gibi teknoloji merkezlerindeki parklar, yabancı yatırımcılar için cazip ofis çözümleri ve dinamik bir iş ekosistemi sunmaktadır.
Sırpça/İngilizce Muhasebe ve Raporlama Standartları
Sırbistan’da yasal muhasebe kayıtları ve resmi raporlama Sırpça dilinde ve genellikle Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına (UFRS/IFRS) uyumlu olarak tutulmalıdır. Yerel bir mali müşavir, şirketin tüm finansal işlemlerinin Sırp Muhasebe Standartlarına (MSFI) göre doğru sınıflandırılmasını ve yasal defterlere işlenmesini sağlar. Türkiye’den gelen bir şirket için, finansal tabloların hem yerel hem de uluslararası standartlara (örneğin UFRS’ye) uygun olarak çift raporlama yapılması gerekebilir.
Yıllık Finansal Raporlama ve Denetim Gereklilikleri
Sırbistan’daki şirketler, her mali yıl sonunda yıllık finansal tablolarını hazırlamalı ve Ticaret Sicili Ajansı’na (APR) sunmalıdır. Belirli büyüklükteki şirketler için bu finansal tabloların bağımsız denetimden geçirilmesi yasal bir zorunluluktur. Denetim, finansal tabloların doğru ve gerçeği yansıttığını teyit eder ve uluslararası yatırımcılar nezdinde şirketin güvenilirliğini artırır. Yıllık raporlama yükümlülüklerinin zamanında ve doğru yerine getirilmesi, olası cezaları önlemek için kritik öneme sahiptir.
Sırbistan’dan AB Pazarına Erişim Avantajları
Sırbistan, henüz AB üyesi olmasa da, Avrupa Birliği ile imzaladığı İstikrar ve Ortaklık Anlaşması (SAA) sayesinde birçok Sırp menşeli ürün ve hizmet AB pazarına gümrüksüz veya indirimli gümrük vergileri ile erişim sağlayabilmektedir. Bu durum, Sırbistan’da üretim yapan veya hizmet sunan Türk şirketleri için AB pazarında rekabet avantajı yaratır. Bu avantaj, iş modelini Avrupa pazarına yönelik kuran ve lojistik maliyetlerini düşürmek isteyen şirketler için temel bir stratejik motivasyondur.

Sırbistan’da Bankacılık ve Finansal Altyapı
Sırbistan’ın bankacılık sektörü modern ve gelişmiştir; birçok uluslararası banka (örneğin Intesa, Raiffeisen) ülkede faaliyet göstermektedir. Bu, şirketler için çoklu para birimi hesapları açma, uluslararası para transferlerini kolayca gerçekleştirme ve finansal ürünlere (kredi, leasing) erişim imkanı sunar. Yerel bankalarla iyi ilişkiler kurmak, özellikle büyük operasyonlar için nakit yönetimi ve finansal risk yönetiminde hayati önem taşır. Yabancı yatırımcılar, sermayelerini serbestçe transfer edebilir ve döviz işlemlerini kolayca yapabilirler.
Kültürel Uyum ve İş Yapma Etiği
Sırbistan ve Türkiye arasında güçlü kültürel bağlar olsa da, iş yapma etiği ve kurumsal iletişimde farklılıklar bulunabilir. Sırbistan’da iş ilişkileri genellikle kişisel güvene dayalıdır ve resmiyetin yanı sıra sıcakkanlılık da önemlidir. Özellikle bürokrasi ve resmi kurumlarla iletişimde yerel normlara ve beklentilere uyum sağlamak, işlerin daha hızlı ilerlemesini sağlayabilir. Yerel bir ekip kurmak, kültürel farklılıkları yönetmede ve yerel pazara daha hızlı adapte olmada en etkili yöntemdir.
Taşınma Sürecinin Zaman Çizelgesi ve Planlama
İş taşıma süreci, karmaşık hukuki ve mali adımlar içerdiği için titiz bir zaman çizelgesi ve detaylı bir proje planı gerektirir. Kurulum öncesi analiz (3-4 hafta), şirket tescili ve banka hesabı açılışı (3-6 hafta), oturma/çalışma izni süreçleri (2-3 ay) ve varlık/sözleşme transferleri gibi her adımın tahmini süresi belirlenmelidir. Tüm paydaşlar (Türkiye ve Sırbistan’daki danışmanlar, yönetim, çalışanlar) arasındaki koordinasyonun bu zaman çizelgesine uygun olarak sürdürülmesi, taşınma sürecinde operasyonel kesintiyi en aza indirecektir.
Uzman Desteği: Hukuk ve Mali Müşavir Seçimi
Sırbistan’a iş taşıma sürecinin başarısı, doğru yerel ve uluslararası uzmanlarla çalışmaya bağlıdır. Hem Sırbistan’ın Ticaret Hukuku’na hem de Türk Vergi Mevzuatı’na (KYK, ÇVÖA) hakim olan bir hukuk danışmanı ve mali müşavir ekibi kurulmalıdır. Bu ekip, vergi ikametgahı risklerini yönetecek, transfer fiyatlandırması belgelendirmesini hazırlayacak ve tüm yasal başvuruların doğru yapılmasını sağlayacaktır. Ucuz çözümler yerine, tecrübeli ve güvenilir bir danışmanlık ağına yatırım yapmak, uzun vadeli yasal güvencenin anahtarıdır.
İnsan Kaynakları (İK) Yönetimi ve Yerel Uyum
Sırbistan’da İK süreçleri, yerel İş Kanunu’na (Zakon o radu) tam uyum gerektirir. İş sözleşmeleri, yıllık izinler, mesai saatleri ve işten çıkarma prosedürleri gibi konular Sırbistan yasalarına göre düzenlenmelidir. Türk şirketlerinin, yerel bordrolama ve SGK prim yükümlülüklerini doğru yerine getirmesi için yerel bir İK uzmanı veya bordro hizmeti sağlayıcısıyla çalışması şarttır. Yerel yasaların doğru anlaşılması ve uygulanması, işçi-işveren anlaşmazlıklarını önleyerek şirketin itibarını korur.
Sırbistan’da Vergi Avantajlarından Yüksek Verimlilikle Yararlanma
Sırbistan’ın sunduğu düşük kurumlar vergisi oranı ve Ar-Ge teşviklerinden tam olarak yararlanmak için, şirketin sadece yasal değil, aynı zamanda operasyonel olarak da Sırbistan’da etkin bir varlığa (substance) sahip olması gerekir. Bu, yerel yönetim kurulu üyelerinin atanması, stratejik kararların Sırbistan’da alınması ve yeterli sayıda yerel çalışan istihdam edilmesi anlamına gelir. Kağıt üzerinde bir şirket olmaktan kaçınarak, Sırbistan’daki operasyonun gerçek ekonomik faaliyet gösterdiğini kanıtlamak, vergi avantajlarının sürekliliği için kritiktir.
Yurt Dışı Şirket Kârlarının Türkiye’ye Temettü Olarak Aktarımı
Sırbistan’da elde edilen kârın Türkiye’deki kuruculara temettü olarak dağıtılması, ÇVÖA hükümleri kapsamında düzenlenir. Temettü dağıtımı sırasında Sırbistan’da uygulanan stopaj vergisi, Türkiye’de ödenecek gelir vergisinden mahsup edilebilir. Bu sayede çifte vergilendirme büyük ölçüde önlenir. En verimli kâr transfer yöntemini belirlemek için, temettü, faiz veya hizmet ücreti gibi farklı transfer mekanizmalarının Türkiye ve Sırbistan vergi sistemlerindeki sonuçları karşılaştırmalı olarak analiz edilmelidir.
Yerel Teşvik Programları ve Yatırım Destekleri
Sırbistan hükümeti ve yerel yönetimler, yabancı yatırımcıları çekmek için çeşitli teşvik programları ve yatırım destekleri sunar. Bunlar arasında, büyük istihdam yaratan projeler için doğrudan hibe ödemeleri, altyapı desteği veya belirli bir süre için vergi indirimleri bulunabilir. İş taşıma sürecinde, şirketinizin faaliyet alanına ve yatırım büyüklüğüne uygun olabilecek mevcut teşvik programları araştırılmalı ve bu programlara başvurular yerel uzmanlar aracılığıyla yapılmalıdır.
Sırbistan’daki Veri Koruma ve GDPR Uyum Süreçleri
Sırbistan, AB’ye aday ülke statüsünde olduğu için genel veri koruma yönetmeliğine (GDPR) büyük ölçüde uyum sağlamıştır. Türkiye’den taşınan ve AB vatandaşlarının kişisel verilerini işleyen şirketlerin, Sırbistan’da da yerel veri koruma yasalarına ve GDPR’ın temel ilkelerine tam olarak uyması gerekir. Veri güvenliği politikalarının güncellenmesi, veri işleme anlaşmalarının Sırp Hukuku’na uyarlanması ve bir veri koruma görevlisi (DPO) atanması gibi adımlar atılmalıdır.
Türkiye’deki Vergi İncelemeleri ve Sırbistan İlişkisi
Şirketin vergi ikametgahı değişikliği ve varlık transferleri nedeniyle, Türkiye’deki Vergi İdaresi tarafından denetim riski oluşabilir. Türk denetçiler, özellikle transfer fiyatlandırması ve KYK kuralı açısından işlemleri titizlikle inceleyebilir. Sırbistan’daki şirketin yasal ve mali kayıtlarının, Türkiye’deki denetçilerin taleplerine yanıt verebilecek şekilde düzenlenmiş ve belgelendirilmiş olması hayati önem taşır. Şeffaflık ve dürüst belgeleme, bu tür denetimlerde şirketin en büyük koruyucusudur.
Sırp Ticaret Hukukunun Temel Prensipleri
Sırp Ticaret Hukuku, kıta Avrupa’sı hukuk sistemine dayanır ve Almanya, Avusturya gibi ülkelerin sistemlerinden etkilenmiştir. Türk Hukuku’na nispeten aşina olsa da, şirket yönetimi, hissedarlık hakları, sermaye koruması ve ticari anlaşmazlık çözümü gibi konularda farklılıklar bulunur. Şirketin kurucu anlaşması, iç yönetmeliği ve önemli sözleşmeleri Sırp Hukuku’nun gerekliliklerine uygun olarak hazırlanmalıdır. Bu, gelecekteki hukuki riskleri önlemek için temel bir adımdır.
Uluslararası Finansal Kurumlarla İlişkiler
Sırbistan merkezli bir şirket, uluslararası kredi ve finansman bulma konusunda daha geniş imkanlara sahip olabilir. Şirketin, uluslararası yatırım bankaları, kalkınma fonları ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi kurumlarla ilişki kurması teşvik edilmelidir. Bu finansal kurumlar, Sırbistan’daki güçlü büyüme potansiyeli nedeniyle projeleri desteklemeye eğilimlidir. Şirketin Sırp muhasebe standartlarına ve UFRS’ye uyumlu, denetlenmiş finansal tablolara sahip olması, bu tür finansmanlara erişimi kolaylaştırır.
Kurumsal İtibarın Yönetimi ve Yerel Pazar Algısı
Bir Türk şirketinin Sırbistan’a taşınması, yerel piyasada hem olumlu hem de olumsuz algılar yaratabilir. Şirketin, kurumsal itibarını yönetmek ve yerel pazarda güvenilir bir oyuncu olarak algılanmasını sağlamak için proaktif adımlar atması gerekir. Bu, yerel topluluk projelerine katılmayı, Sırbistan’da istihdam yaratmayı ve şeffaf iletişim stratejileri geliştirmeyi içerir. Yerel kültür ve sosyal sorumluluk konularına uyum, uzun vadeli başarı için kritiktir.
Başarılı Bir İş Taşıma Stratejisi
Türkiye’den Sırbistan’a iş taşıma, önemli bir vergi ve operasyonel avantaj elde etme potansiyeli sunan, ancak karmaşık hukuki ve mali adımlar içeren bir süreçtir. Başarılı bir strateji, sadece Sırbistan’ın düşük vergi oranlarından yararlanmakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye’deki vergi ikametgahı, KYK kuralı ve transfer fiyatlandırması gibi yükümlülüklerle tam uyumu da sağlar. Doğru hukuki ve mali danışmanlık ağı, titiz bir zaman çizelgesi ve iki ülkenin mevzuatına da hâkimiyet, şirketin bu geçiş sürecini risksiz bir şekilde tamamlayarak Sırbistan’daki yeni küresel merkezinde başarılı bir şekilde büyümesini sağlayacaktır.

